Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

1939 Erzincan Depremi anma programı ve yerelde afet iletişim paneli düzenlendi

Erzincan Valiliği himayelerinde Erzincan İletişim Bölge Müdürlüğü koordinesinde 1939 Erzincan Depremi anma programı ve Yerelde afet iletişim paneli 3 oturum şeklinde gerçekleştirildi.

Erzincan Valiliği himayelerinde Erzincan

Erzincan İl Müftülüğü çok amaçlı salonda gerçekleştirilen 1939 Erzincan Depremi anma programı ve Yerelde afet iletişim paneline Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Erzincan Belediye başkanı Bekir Aksun, Vali Yardımcıları Yusuf İzci, Ömer Özbay, EBYÜ rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Jandarma komutanı Kd. Alb. Veysel Yanık, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, siyasi parti temsilcileri, STK yöneticileri, öğrenciler ve davetliler katıldı.

1939 Erzincan Depremi’nde vefat eden vatandaşları anmak ve 1939 yılından günümüze kadar Türkiye’nin afet yönetimi ve iletişimde kat ettiği yolu kamuoyuna aktarmak, Afet anlarında koordinasyonun geliştirilmesine katkı sağlamak ve afet iletişiminde yerel medyanın önemini anlatmak gibi konuları görüşüldüğü 1939 Erzincan Deprem’ini Anma programı ve Yerelde afet iletişim panelinde Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Gülsüm Çalışır, Bayburt Üniversitesinden Doç. Dr. Hayriye Şengün, Atatürk Üniversitesinden Doç. Dr. Ayhan Doğan, Çemişgezek Kaymakamı Orçun Cüneyt Zor, AFAD Sivil Toplumla ilişkiler ve Akreditasyon daire başkanı Abdulkadir Tezcan, EBYÜ’ den Dr. Bahadır Tezcan, İHH Afet ve yönetimi başkanı Ömer Kars, Türkiye Diyanet Vakfı genel müdür yardımcısı Mehmet Eğinç panelist olarak katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından klip eşliğinde 100. Yıl marşı ve ardından 1939 ve 1992 Erzincan depremlerinin videosu izlendi.

Panelin açılış konuşmasını yapan 1939 Depremi Erzincan ve Bölgeye etkisi adlı kitabın yazarı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Erdem Yavuz; Büyük deprem kuşağı içerisinde bulunan Erzincan Ovası en şiddetli depremlere maruz kalmıştır. Erzincan’ın bu kuşak üzerinde bulunan diğer yerlere nazaran özel bir durumu vardır. Bu özel durum ülkemizi doğudan batıya keteden Kuzey Anadolu Fayına bağlı en genç ve geniş ölçülü tektonik hareketlerdir. Erzincan Ovası’ndaki çökmeler bitmemiştir ve devam edecektir. Sık sık meydana gelen depremler bunun en bariz delilidir” dedi.

Ardından konuşmasını yapan Erzincan İletişim Bölge Müdürü Metehan Akkaya; Bugün 1939 Erzincan Depremi’nin yıl dönümünde depremlerde hayatını kaybeden canlarımızı anmak ve yerelde afet iletişimi hakkında farkındalık oluşturmak masadıyla buradayız.  Her ne kadar halk dilinde bir musibet bin nasihattan evladır denilse de afetlere karşı dirençli olmayı musibetlerle öğrenmek acı veren, kapanmayacak yaralar açan bir öğrenme türüdür.  Kanunlar, imar planları gibi şehirciliği dizayn eden regülasyonların oluşturulmasında ve sürdürülebilirliğin korunmasında toplumsal talepler ve davranış kalıpları büyük rol oynar.

Afet ve acil durumlarda bölgeyi ve hedef kitleyi tanıyan yerel medyanın etkinliği ve ulusal medyanın afete ilişkin haberleri tüm kamuoyuna ulaştırma işlevi etkin bir afet iletişiminin ayrılmaz parçalarıdır. Küreselleşmenin hız kazandığı günümüzde yerel medya ve ulusal medyanın koordinasyon içinde olması son derece önemlidir. Yerel ve ulusal medyanın doğru habere yer verme ve kamuoyu nezdinde herhangi bir karışıklığa ya da yanlış bilgilendirme yapmamaya dikkat etmeleri gerekmektedir” dedi.

Rektör; Deprem bizim için olduğu kadar bütün dünya içinde, bütün insanlı içinde çok önemlidir. Bu afet Belli aralıklarla gelir. Erzincan’da da ritmik anlamında da depremden derinden etkileniyoruz, depremin geleceği çok açık. Şuan sıklıkla bilim insanlarımız konuşuyor. Yedisu fay hattı her an harekete geçebilir. Biz bunu biliyoruz. Bizim yapmamı gereken oturduğumuz binaları depreme karşı dayanıklı yapmak” dedi.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü müdürü Prof. Dr. Şevket Özden ise yaptığı konuşmasında;”Bugün burada üç kelime üzerinde konuşacağım, bunlardan birincisi tehlike, ikincisi risk, üçüncüsü afet. Tehlike size esasında yaşantınızı yaşadığınız çevreyi, canınızı, malınızı, sevdiklerinize zarar verecek herhangi bir olguyu tamamlar. Onun için biz deprem tehlikesi haritası olarak tanımlıyoruz kullandığımız haritaları. Sadece depremden bahsetmek yersiz olur. Birçok doğal afeti de sayabiliriz. Depremin tehlikesini tanımlayanlar yer bilimciler ve inşaat mühendisleri sismoloji birimiyle ilgilenirken yağmurun tehlikesini tanımlayanlar meteorologlar ve ekoloji ile ilgili yer bilim adamları. Bu esasında bizim hayatımızın normal akışını değiştirecek bize zarar verecek sosyo ekonomik yapımızı etkileyecek olgunun tanımını oluşturuyor.  Biz afetin öncesinde de iletişimi çok sık tutmalıyız. Bu bilgileri halka yaymak zorundayız. Yapacağımız hataların riski arttırdığını afetin büyüklüğünü arttırdığını vatandaşımıza net bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Doğru yapılaşma, doğru yerde, doğru kontrolle yapılaşma ve her şeyden öte yaptığımız yapıların oalsı bir depremde canımız için risk oluşturduğunu bilmeliyiz’ şeklinde konuştu.

Erzincan’ın depremlerle anılan bir şehir olarak hafızalarda kaldığını ifade eden Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan’ın aynı zamanda depremlerle birlikte yaşamasını öğrenen bir şehir olarak da tarihe geçeceğini ifade etti.

Son olarak konuşmasını yapan Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu; Bazen şehirde dolaşırken işte acılardan yorulmuş bir şehir. Doğru. Acı insana asalet katar. Ama acılar bizi oturmaya, tembelliğe, atalete sevk etmemeli. Bunu şiddet reddediyorum. Bunu asla kabul etmiyorum. Evet, acılar var. Evet deprem bölgesi. Bizim daha çok çalışmamız gerekiyor, daha çok üretmemiz gerekiyor, daha çok gayret etmemiz gerekiyor. Biz depremin arkasına sığınarak böyle atalet içerisinde, pişmanlık içerisinde oturacak bir şehir değiliz. Daha çok üreteceğiz, daha çok istihdam oluşturacağız ve daha ileriye daha güvenle bakacağız. Bunu üzerimizden kesinlikle atmamız gerekiyor. Biz bunu başarabilirsek deprem olacaktır, hasarlar, sıkıntılar yine olacaktır ama biz gene onlardan ders alarak önümüze bakmamız gerekiyor. Onun için bu çalıştayı arkadaşlarımızla birlikte çok önemsiyoruz. Depremlerin olmaması için elimizden gelen bütün gayreti göstermemiz lazım. Binalarımızı ona göre yapmamız lazım.

Erken uyarı sistemi ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Aydoğdu; şehrin değişik yerlerine 28 saniye önce depremin olduğunu bize gösteren bir sistem kurulması gerekiyor. Biz de AFAD Başkanımızla konuştuk. Projemiz hemen hazırlandığında o gelecek. Biz de şehrin değişik yerlerine bu sistemi kuracağız. 28 saniye sonra da haberimiz olacak. Depremle ilgili yapmamız gereken her şeyi mutlak suretle yapmamız gerekiyor. Bizim mutlaka bunu yapmamız gerekiyor. Niye Profesyonel Kurtarma Ekibi dedim. Çünkü onlar çok can kurtardılar. Mesela Elbistan’da 850 vatandaşımız vefat etti ama 2 bin vatandaşımız da kurtarıldı. Onun için biz burada 3. Ordu Komutanlığımız var, 59. Tugayımız var, belediyemiz var onlarla da görüştük. Bu profesyonel kurtarma ekiplerinin kurulması için de eğitimlerimize devam edeceğiz” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından 1. oturumdaAfet Süreçlerinde Kurumsal İletişimin Önemi”, 2. Oturumda “Süreçlerinde Ulusal ve Yerel Medyanın Koordinasyonu” ve 3. Oturumda ise “Afet İletişiminde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü” konulu paneller gerçekleştirildi.