Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sarıgül; Sandıktan umut çıktı, ders çıktı, feryat çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül parti binasında basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Erzincan

31 Martta yapılan seçimlere değinen Milletvekili Sarıgül; Sandıktan çıkan ses; Erzincan’da ve Türkiye’nin her yerindeki taşeron işçilerin sesidir. Taşeron işçiler, “Yıllardır kadro bekliyoruz, artık yeter” diyor” dedi.

SARIGÜL, SANDIKTAN UMUT ÇIKTI, DERS ÇIKTI, FERYAT ÇIKTI

31 Mart yerel seçim sonuçlarını ve sandıktan çıkan mesajları değerlendiren Sarıgül, 31 Mart’ta bir demokrasi bayramı yaşandığını seçimden sonra Türkiye’nin çehresinin değiştiğini söyledi. Sandıktan umut çıktı, sandıktan dert çıktı, sandıktan feryat çıktı. Bu feryat en çok da emeklilerin feryadıdır” diyen Sarıgül bu feryadı kendisinin önceden duyduğunu ve emeklilerin bayram ikramiyesini ve en düşük emekli aylığını asgari ücret düzeyine çıkarmak için kanun teklifi verdiğini belirtti.

EMEKLİNİN AHI, DÜŞÜRÜR İKTİDARI

Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti; İktidarı uyardım. “Emekliler, bunun hesabını sandıkta sorar. Emeklinin ahı, düşürür iktidarı” dedim. Zenginlere, iş adamlarına para bulan iktidar emekliye para bulamadı. Sandıktan da çıkamadı. Sandıktan çıkan ses geçim sıkıntısı altında yaşayan milyonların sesidir. Sandıktan çıkan ses gençlerin sesidir. Gençler, “Haksızlıktan bıktık, mülakatı kaldırın” diyor. Sandıktan çıkan ses çiftçinin sesidir. Çiftçi, “Tarımı planlayın, bizi küstürmeyin” diyor.

SANDIKTAN ÇIKAN SES MİLLETİN SESİDİR

Sandıktan çıkan ses; Erzincan’da ve Türkiye’nin her yerindeki taşeron işçilerin sesidir. Taşeron işçiler, “Yıllardır kadro bekliyoruz, artık yeter” diyor. Dünyada gıda fiyatları düşüyor bizde devamlı yükseliyor. Kırmızı ete 3 ayda 3 defa zam geldi. Halkımız et alamaz oldu. Avrupalı bir yılda ortalama 81 kg et tüketiyor. Biz 12 kg tüketiyoruz. Avrupalı bir yılda ortalama 22 kg peynir tüketiyor, biz 3 kg tüketiyoruz. Erzincan’ın yüzde 37’si çayır ve mera alanı, Erzincan’da arpa yetişiyor, yonca yetişiyor ama benim can Erzincanlı hemşerim ucuz et almak için sabahın 5’inde kuyruğa giriyor.

PAHALILIĞI ÖNLEMEK İÇİN DAHA ÇOK ÜRETMEMİZ LAZIM

Can Erzincan’dan örnek vermek istiyorum. Can Erzincan’da yaklaşık 2 bin çiftçi şeker pancarı üretiyor. Çiftçiye, “Fazla pancar ekme alamam” deniyor. Dışarıdan şeker almak için pancara kota konuyor. Bu yanlıştır, bu çiftçiye haksızlıktır. Erzincan’da çiftçi, besici, arıcı, toplam 20 bin üretici var. Bu 20 bin üretici bir yılda 400 milyon dolarlık hasılat yapıyor. Masrafları çıkınca, üretene hiçbir şey kalmıyor. Bu hasılayı artırmamız lazım ki çiftçi para kazansın. Erzincan’da tarıma elverişli olduğu halde kullanılmayan 700 bin dönüme yakın tarım arazisi var. Ekilmeyen 1 metrekare alan bırakmamamız lazım. Ürünümüzün değerini bilmemiz lazım. Çiftçimizi desteklememiz lazım.

SEÇİM MARATONU BİTTİ, GEÇİM MARATONU BAŞLADI

Türkiye’nin gündeminin artık işsizlik, yoksulluk, pahalılık olması lazım. Bu sorunları çözmenin yolu şu üç formülü uygulamaktan geçer:

1-    Devlette liyakat ve adalete önem vermemiz lazım.

2-    Tarlada fabrikada üretmemiz, kamuyu dürüst yönetmemiz lazım.

3-    Ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.