Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof. Dr. Büyüklü, Kalp ve damar hastalıklarında risk faktörlerine dikkat çekti

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Mutlu Büyüklü, Kalp-Damar hasatlıkları belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili SABAH gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.

Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dâhili Tıp Bilimleri Bölümü, Kardiyoloji Anabilim Dalı bölüm başkanı Prof. Dr. Mutlu Büyüklü; önleyici tedbirlerin alınması, risk faktörlerinin yönetilmesi ve sağlıklı yaşam tarzı seçimlerinin önemine değinerek; özellikle sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, stres ve yaşlanmanın neden olduğu olumsuzluklara dikkati çekti.

Düzenli kalp sağlığı kontrolünün mümkün olduğunu belirten Dr. Büyüklü Kalp Krizi, Kalp-Damar hastalıkları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kardiyoloji bölümü, kalp ve damar hastalıkları ile ilgili olan bir bölüm diyerek konuşmasını yapan Dr. Büyüklü; “Kalp ve damarlar vücudun bütün organlarıyla iritibatlıdır. Bu yüzden kalp-damar hastalıkları, bütün vücut yapılarını etkileyebilir. Günümüzde ani ölümlerin en sık nedeni olan kalp-damar rahatsızlıklarının, risk faktörü azaltıcı tedbirler alınarak, bireysel riski azaltılabilir.” diye belirtti.

KALP KRİZİ KALP DAMARLARIYLA İLGİLİ BİR HASTALIK

Kalpte temiz kan getiren ve kirli kanı götüren damarlar olarak iki damar yapısı vardır. Kalp krizi; kalbe temiz kan getiren damarlar ile alakalı bir hastalıktır. Kalp atardamarları kalbe temiz kan getirerek kalp kaslarının oksijenleşmesini sağlıyor. Bu atardamarlardaki ani bir tıkanıklık, kalp krizi hastalığını ortaya çıkarır.

KALP KRİZİ SİNSİ SEYREDEN BİR HASTALIK

Kalp krizinin sinsi seyreden bir hastalık olduğunu belirten Dr. Büyüklü; öncesinde sinsi bir damar kireçlenmesi varken bu durumun ani bir tıkanıklığa yol açması ile oluşuyor. Netice de bu belirtiler çoğu zaman ani ortaya çıkıyor. Genellikle daha önceden bir belirti olmadan aniden bir göğüs ağrısıyla ortaya çıkıyor. Bu göğüs ağrısı kalbin ön kısmında, yani göğüs bölgesinin orta kısmında oluyor. Bunu kişi sanki üzerine birisi oturuyormuş gibi, göğsünü biri mengene ile sıkıyormuş gibi hissettiğini ifade ediyor. Bu kalp krizinin en önemli belirtisidir. Bunun yanında kalp krizinin göğüs ağrısıyla birlikte başka belirtileri de olabiliyor. Bunlar bulantı-kusma, nefes darlığı ve terleme olabiliyor. Aynı zamanda bu göğüs ağrısı çene, her iki kol ve mide bölgesine de yayılabiliyor. Kalp krizinin kısaca en belirgin belirtileri bunlar. Kişinin her hangi bir şikayeti yok iken aniden bu şikayetlerin başlaması kalp krizinin en önemli belirtisi. Aynı zaman da kalp krizi geçiren bazı hastalarımızda, ani gelişen ritim bozukluğuna bağlı kalp durması görülebilmekte. Kalbi duran hastamız hızlı müdahale edilemezse hastaneye yetiştirilemeden maalesef kaybedilmekte.

HER HASTALIĞIN BİR RİSK FAKTÖRÜ VARDIR

Her hastalığın bir risk faktörü olduğunu ifade eden Dr. Büyüklü; Kalp krizi açısından da bazı kişiler riskli. Bunlar kimler dersek öncelikle risk gurubunu ikiye ayırıyoruz. Değiştirilebilir risk faktörleri ve değiştirilemeyen risk faktörleri diye, mesela cinsiyet değiştirilemeyen bir risk faktörü. Kalp krizi açısından da erkekler kadınlara göre daha riskli. Yaş bir risk faktörü, erkeklerde 40 yaş üstü, kadınlarda ise 50 yaş üstü kişiler kalp krizi riski fazla olan gurup. Değiştirilemeyen risk faktörleri arasında birde birinci derece akrabalar da kalp hastalığının mevcut olması. Bunlarda kalp hastalığının olması da bizde değiştirilemeyen risk faktörünü oluşturuyor. Değiştirilebilir risk faktörlerinde ise riskleri düzeltme veya azaltma kendi elimizde olan bir durum. Bizler ağırlıklı olarak bu değiştirilebilir risk faktörlerinin üzerinde durmaktayız. Değiştirilebilir faktör nedir? Sigara içilmesi, şeker hastalığının olması, tansiyon hastalığının olması, kolesterol miktarının yüksek olması veya hareketsiz bir yaşam sürdürmesi gibi durumlar.

Kalp krizinden korunma aşamasında bahsedeceğimiz konu değiştirilebilir risk faktörleri. Burada da iki durum var. Birincisi; kişi daha önceden kalp krizi geçirmediyse ve değiştirilemeyen risk faktörleri de varsa kişide o zaman mutlaka değiştirilebilir risk faktörlerinin üzerinde durmamız gerekir. Kalp krizi geçirmemiş bir hasta bizlere kalp krizinden nasıl korunurum diye geldiğinde bizler ilk olarak hastanın kalp krizi geçirme riskini hesaplıyoruz. Hesaplamalar sonrası kişinin riski orta ya da yüksek ise bu riski azaltmamız gerekiyor ki kalp krizi riskini azaltabilelim. Neler yapıyoruz? Kolesterole bakıyoruz, şekere bakıyoruz, sigara içip içmediğine bakıyoruz ve hareketliliği nasıl, fiziksel aktivitesi nasıl onları sorguluyoruz, bunlarda bir anormallik varsa bunları düzelterek kişinin on yıl içerisinde geçireceği kalp krizi riskini azaltmaya çalışıyoruz. Kolesterol varsa kolesterol düşürücü diyet ve tedavi veriyoruz, şeker hastalığı varsa şekeri düşürücü diyet ve tedavi veriyoruz. Hareketsiz bir yaşamı varsa yaşına ve kilosuna göre egzersiz programı önerisinde bulunuyoruz.

ANJİYO DA ÇOK FAZLA GELİŞİM SAĞLADIK

İkinci durum ise kalp krizi sırasında yapılan tedavi Kalp krizine yol açan damarın ilk 60 dk içerisinde açılması, hayati önem taşımaktadır.. Ülkemiz ve buna paralel olarak Erzincan sağlık alt yapısı çok çok iyi düzeylerde. Kardiyoloji bölümü olarak, 4 profesör, 2 doçent, 4 uzman, 10 asistan ve birçok yardımcı sağlık personeli ve teknisyen kadromuzla, yaklaşık 14 yıldır kalp krizine acil müdahale yapabilmekteyiz. Bu noktada Erzincan ilimiz şanslı illerden birisi. Belirttiğim gibi 60 dakika gibi bir sürede tıkalı olan damarı açıyoruz, bunu anjiyo yöntemiyle yapıyoruz. Hastamızın tıkalı olan damarının tespitini hemen yaparak balon ve/veya stent yöntemleriyle açıyoruz. Daha sonrada bu damarın tekrar tıkanmaması için kan sulandırıcı ilaçlar, kalp koruyucu ilaçlar, kolesterol ilaçları gibi ilaç uygulamalarını yapıyoruz.

Kalp krizinin ani ölüme yol açan en sık hastalık olduğunu ve sıklığının modern yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları ile giderek arttığını ifade eden Prof. Dr. Büyüklü; ailesel risk faktörleri, cinsiyet ve yaş açısından riskli guruba giren hastalarımızın Kardiyoloji Kliniğimize gelerek uzman doktorlara mutlaka muayene olmalarını öneriyor, sağlıklı ve hayırlı ömürler diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.