Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Şevki Akdağ

ÜYEDEN KAÇIRILAN SANDIK

Yerel seçim yaklaşırken adayların belirlenme şekli ve süreç karmaşıklığını korumaktadır. Özellikle mührü elinde bulunduranlar Süleyman olduğu hissiyatına iyice kendini kaptırmışa benziyor. Oysa ki mühür milletin, seçmenin elindedir. Süleyman halktır, seçmendir. Özellikle daha demokrat söylemlerde bulunan ve halka dayalı siyaset yaptığını ön planda tutan Cumhuriyet Halk Partisi kısa bir süre önce büyük kurultayını yaptı. Bu kurultayda delegenin ve parti tabanın en çok önemsediği ve öne çıkan söylem tabana dayalı bir siyaset tarzına geçileceği ve tek karar vericinin örgüt olacağı vaadiydi.
Anlaşılan o ki halk arasında “sigara kağıdına yazılan söz” kadar değer görmeyen bir yaklaşım oldu. Aslında yadırgamamak lazım büyük kurultaya giderken Türkiye’nin en önemli görülen 3 şehrinin belediye başkan adayları açıklanmış seçim startı verilmişti. Bu şehirler İstanbul, Ankara ve Tercan olarak kamuoyuna açıklanmıştı. Halk şaşkın parti tabanı öfkeliydi yetkileri ve söz hakkı bir kez daha gasp edilmişti. Bu kırılganlığın etkisiyle belirlenen belediye başkan adaylarının yanında saf tutmaya çalışanlar 38.Kurultayda değişim ve dönüşüm iddiasını dile getiren ve sözünü veren Sn. Özgür Özel’i CHP Genel Başkanı olarak seçtiler. Kapitülasyonların gölgesi düşen kurultayın ardında kısa bir süre sonra eski usullerle hareket edilmeye başlanmıştı. Partinin asıl karar vericileri değişime rağmen yine işbaşında olduklarını gösterdiler. Seçim sonuçlarının yeterince tartışılmasına müsaade etmeden bir değerlendirme ihtiyacı dahi duymayanlar düğmeye basmış Tüzük Kurultayından önce büyük kurultayın yapılmasını sağlamışlardı. Sn. KILIÇDAROĞLU seçim sonuçlarının şaşkınlığı ile insiyatifi kaybetmiş süreci kontrol edememişti bu dönemde yeni oluşturulan MYK inisiyatifi ele alma basiretini gösterebilse seçimden hemen sonra bir değerlendirme sürecine girebilseydi kaybın asıl nedenlerini parti tabanıyla tartışabilseydi şimdi ne aday adayları köşe kapmaca oynayacaktı nede partinin bu günkü karmaşık yapısı ortaya çıkardı.
“973 ilçede biri uyandı bu sabah, gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler, kurultayı izleriz.’ 81 il 973 ilçede CHP’de, baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.”
Hep beraber Kurultayı çok dikkatli izledik, yaşananların siyasi bir hesaplaşmadan kan davasına doğru evrildiğini hep beraber gördük. Ders çıkarılmıştır artık hatalar yapılmaz diye düşünürken yerel seçime doğru çok başlılık ve aday belirlemede ki belirsizlik tabanını ikna edememiş bir partiyi başarıya götüremeyecektir. Her zaman olduğu gibi seçime beş kala aday belirlemeye çalışmak belirlenecek adaylara da haksızlıktır. Propaganda için süre kalmamıştır. Örgütlerin dahi daha seçim havasına girmemiş olması büyük bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır.
Ana Muhalefet Partisi dahil tüm muhalefet bu yapısıyla iktidarı sarsacak bir hamle yapamamıştır. İktidarın yarattığı ekonomik ve sosyal sıkıntılar artarak devam ederken tuzu kuru muhalefet partileri halkı önceleyen siyasi kararlar alamazlarsa sonuç hüsran olur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER