Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İliç’teki toprak kaymasının çevreye etkileriyle ilgili akademisyenlerden önemli açıklama geldi; Barajda siyanür, cihazın ölçebileceği düzeyde değil

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan’ın İliç ilçesi maden sahasında meydana gelen toprak kaymasında göçük altında kalan işçilere ulaşılma çalışmaları devam ederken Bilim insanları da siyanürün etkileri ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor.

13 Şubat 2024 tarihinde

İliç’te maden ocağındaki toprak kaymasının çevreye etkileriyle ilgili çalışmalar yapan Erzincan Binali Yıldırım üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Çırak, EBYÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidroloji Uzmanı Doç. Dr. Yıldırım Dalkılıç ve EBYÜ Temel Bilimler Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur basın mensuplarına en son yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundular.

BİLİMSEL ÖLÇÜMLER, BARAJDA HERHANGİ BİR SİYANÜR MİKTARINI ÖLÇEMEDİ

Toprak kaymasının yaşandığı Sabırlı deresinde yapılan çalışmalar devam ediyor. Özellikle son zamanlarda sosyal medya da olumsuz paylaşımların doğru olmadığı ifade edilen açıklamada ilk olarak konuşan Erzincan Binali Yıldırım üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Çırak harita üzerinde yaptığı açıklamasında; Devlet Su İşleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İl Afet Acil Durum Müdürlüğü ekiplerinin yaptıkları çalışmaları yerinde gördük. Ekiplerin yanı sıra maden sahasında yapılan tüm kimyasal analizleri ve burada elde edilen tüm ölçümleri de değerlendirdik. Bununla alakalı bazı değerlendirmeleri hocalarımla birlikte sizinle paylaşmak istedik. Biz hislerimizle değil, ölçtüklerimizle açıkça konuşabiliriz. Şu an elimizdeki deneysel veriler, örnek alınan noktaların hiçbirinde siyanüre rastlanmadığını gösteriyor. Bunun dışında bir şey varmış gibi düşünmemiz anlamsız. Bilimsel ölçümler, barajda herhangi bir siyanür miktarını ölçemedi. Diğer kısımlarda da olması gerektiği miktarın çok çok altında veriler var.” dedi.

TÜM ANALİZLER SÜREKLİ OLARAK TAKİP EDİLİYOR

Sahadan alınan numunelerin tüm analizlerinin yapıldığını, Sabırlı Deresi suyunun liç alanına temas etmemesi için bütün önlemlerin alındığını söyleyen EBYÜ Mühendislik Bölümü Hidroloji Uzmanı Doç. Dr. Yıldırım Dalkılıç; “burada su ve toprak kalitesi ölçümleri yapılıyor. ’Olası bir risk var mıdır, birtakım değerlerde ani yükselişler söz konusu mudur, bunlar risk oluşturmakta mıdır?’ bunlarla ilgili tüm analizler sürekli olarak takip ediliyor. Heyelan önüne kaya dolgu seddi yapılmış. Bu set heyelanın dereye doğru ilerlememesi için alınan tedbirlerden bir tanesi. Asıl planlanan ise liç bölgesinden hemen önce suyu çevirerek, derenin akış yönünü değiştirerek, heyelan bölgesiyle temas etmeden direkt olarak Karasu’ya ulaşmasını sağlamak. Planlaması DSİ tarafından yapılmış, şu an çalışmalar devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

BARAJDA SİYANÜR, CİHAZIN ÖLÇEBİLECEĞİ DÜZEYDE BİLE DEĞİL

Son olarak açıklama yapan EBYÜ Temel Bilimler Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur; Yer altı ve yer üstü toprak örneklerinden yapılan hidrojen siyanür, siyanür analizi, toplam siyanür, serbest siyanür, her biri hem burada yapılmakta hem de bakanlığımızın referans laboratuvarında bu analiz sonucu doğrulanmakta. Ayrıca özel iki laboratuvar tarafından da test edilerek kayda alınmaktadır. Biz bilim insanları verilerle konuşmakla mükellefiz. Elimizde o bölgelerden alınmış su örnekleri var, bu örneklerin siyanür sonuçları belli. Barajda siyanür, cihazın ölçebileceği düzeyde bile değil. Şu anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi ölçemiyoruz bile. 14 Şubat’tan bugüne kadar Avrupa Çevre Koruma Ajansının belirlediği maksimum limite yaklaşan sızıntı, kirlilik tespit etmemiş bulunuyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlar herhangi bir sızıntının varlığını bize göstermemektedir. Bağıştaş Barajı’ndaki örnekleme kuyularından alınan örnekler de siyanür cihazının ölçebileceği seviyenin altında görülmektedir. Herhangi bir siyanür kalıntısı ölçülmemiştir. Şu ana kadar elde ettiğimiz veriler bölgede siyanürle ilgili kalıntının olmadığını göstermektedir.” şeklinde konuştu.

Şu ana kadar net olarak söyleyeceğim şu: Biz bilim insanları verilerle konuşmakla mükellefiz. Elimizde o bölgeden alınmış su örnekleri var ve bu örneklerin siyanür sonuçları belli. Barajda siyanür cihazın ölçebileceği düzeyi de bile değil. Biz şu anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi bile. Şu an baraja herhangi bir siyanür kontaminasyonu yok.

ÖRNEK ALINAN NOKTALARIN HİÇBİRİSİNDE BİR SİYANÜRE RASTLANMADIĞINI GÖSTERİYOR

Bir gazetecinin sosyal medyada da oldukça bilgi kirliliği olduğu, olayın olduğundan itibaren provokasyona yönelik konuşma ve yazışmaların olduğu yönündeki sorusuna cevap veren Prof. Dr. Çırak; Bu konuda hocam çok iyi açıkladı. Biz hislerimizle değil ölçtüklerimizle açıkçası konuşabiliriz. Şu an elimizdeki deneysel veriler hocamın da söylenildiği gibi örnek alınan noktaların hiçbirisinde bir siyanüre rastlanmadığını gösteriyor. Bunun dışında bir şey yani varmış gibi düşünmemiz olduğunu hissetmemiz bizim için anlamsız. Yani bilimsel ölçümler herhangi bir siyanür ölçemedik barajda. Diğer kısımlarda da olması gerektiği miktarında çok çok altında veriler var”