Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Pehlivan; CHP, Türkiye’nin yoluna ışık tutan bir partidir

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan CHP Erzincan il binasında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın

Parti binasında il başkanı Zeynep Erdoğan Sarıca ve partililerin katıldığı basın açıklamasında kısa bir hoş geldiniz konuşması yapan İl Başkanı Zeynep Erdoğan Sarıca Erzincan’ın CHP’ de ilk kadın il başkanı olmasının gururunu yaşadığını belirterek, Parti olarak Erzincan için en iyi neyse onu hep birlikte başarmak için buradayım. Genel başkan yardımcımıza hoş geldiniz diyorum” dedi.

Ardından gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan konuşmasına Erzincan’ın ilk kadın il bakanı olan Zeynep Erdoğan Sarıca’yı tebrik ederek başladı.

Milli Egemenliğe dayanan ve gücünü halktan alan Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 100. yıldönümünü kutlamanın heyecanı, coşkusunu ve onurunu yaşadıklarını ifade eden Pehlivan konuşmasının devamında; Çocukların okullaşmasında bir düşüş olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. AKP Hükümeti’nin uygulamaya koyduğu ucube 4+4+4 sistemi özellikle kız çocuklarının eğitim hakkını gasp etmiştir. 2012’de 4+4+4 yasası yürürlüğe girdikten sonra kız çocuklarının okullaşma oranı düşmüştür. MEB’in verilerine göre ilköğretimde okullaşma oranı 2012 yılında yüzde 98,67 iken 2023 yılında yüzde 96,8’e geriledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre; liselerde okullaşma oranları yüzde 90’ı bile bulmuyor.

Ülke genelinde liselerde toplam okullaşma oranı yüzde 87,9’dir. Erkeklerde okullaşma oranı yüzde 88,05 iken kızlarda yüzde 87,7’dir. Birçok ilde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 80’in altında kalmıştır. Devlete ait okulların sayısı belirgin bir şekilde azalmıştır. Her fırsatta kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayıları sürekli artmıştır. Eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkmış, kamusal eğitim hizmetleri azalmıştır. Eğitim sistemi, hükümet eliyle kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda çeşitli vakıf ve derneklere bırakılmıştır. Piyasacı ve dini eğitim merkezli uygulamalar çocukları bilimsel ve çağdaş eğitimin dışına itmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yaşında, en önemli bakanlıklarından biri olan Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda otururken, laikliğin altına dinamit koymanıza izin vermeyeceğiz!

Çocuklar okulda açlıktan bayılırken ücretsiz öğün konusunun rafa kaldırılmasına asla izin vermeyeceğiz. Hepimiz çok net biliyoruz ki; özellikle okul çağındaki çocukların sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmesi çok önemlidir. Bu konuda hekimler sürekli uyarılarda bulunuyor. Yetersiz beslenmenin çocukların fiziki ve bilişsel gelişimini bozduğuna ilişkin ikazlar her geçen gün artıyor. Uzmanlar, anne karnından 0-4 yaşa kadar yetersiz beslenen çocukların hayata bir adım geriden başladığını, bağışıklık sistemi zayıfladığı için sık hastalandığını söylüyor. Ayrıca beslenmedeki eksikliğin çocukların okullardaki başarısını düşürdüğü çok net belirtiliyor. Geldiğimiz son noktada çocukların sağlıksız beslendiği TÜİK tarafından dahi gizlenemedi. TÜİK ’e göre 7 milyon 600 bin çocuk dengeli beslenmiyor. Toplam çocuk sayımız 22 milyon 738 bin 300. Bu çocukların yüzde 33,7’si yani 7 milyon 662 bin 807’si maddi yoksulluk çekiyor. TÜİK ’in 2022’ye ilişkin Türkiye Çocuk Araştırmasına göre, meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33’tür. Et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 12.7’de kaldı. Yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il yüzde 20,6 ile Şırnak oldu. Çocuklarımız için et, süt, peynir, yumurta ya da meyve lüks oldu.

Anneler çaresiz bırakıldı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ile geçinmeye çalışan aileler, çocuklarını okula aç gönderiyor, çocukların beslenme çantası boş…

Basına yansıdığı üzere, okuldan verilen listeye göre beslenme çantasını doldurmanın maliyeti haftalık 175 TL’yi buluyor. Bir evden üç çocuk okula gittiğinde haftalık maliyet 525 TL’ye çıkıyor.

Okullardan verilen listeye göre, birinci sınıfa giden bir öğrencinin beslenme çantasına; ceviz, fındık, badem gibi kuruyemiş, bir meyve, içecek olarak süt, ayran veya meyve suyu konulması isteniyor. Bir adet muzun fiyatı ortalama 15 lira, bir adet elmanın fiyatı 7 lira, küçük sütün fiyatı 9,5 lira, küçük ayranın fiyatı 5 lira, küçük meyve suyunun fiyatı 7.5 lira, bir simit 15 lira iken bu beslenme çantası nasıl dolacak? Annelerin beslenme çantasına bayat ekmeği ıslatıp koyduğunu biliyoruz. Veliler, lise çağındaki çocuklara dahi harçlık veremiyor, akşamdan kalan yemekle çocuklarını okula gönderiyor. Aç bir çocuğun, sıra arkadaşının sandviçinden bir ısırık istediği haberini hepimiz utanarak okuduk. Derste açlıktan bayılan çocuklar hepimizin yüreğini yakıyor. Bu utanç ülkeyi yönetenlerindir. Durum bu kadar korkunç iken okullarda ücretsiz öğün olmaması kabul edilemez. Bu sorun acilen çözülmelidir. Elektrik düğmesine basıldığında dört, musluk açıldığında beş çeşit vergi alan iktidar, çocuklara bir öğün ücretsiz yemeği vermelidir. Bu bir lüks değil, zorunluluktur. Ülkemizi ekonomik krize sürükleyen, derin yoksulluğu yaygınlaştıran iktidar, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmelidir. Her fırsatta partimiz üzerinden kara propaganda yapanlar, Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin uygulamalarını örnek almalıdır. Belediyelerimiz çocuklarımız için beslenme seferberliği başlattı. İlk ve orta öğretim öğrencilerine yönelik “beslenme çantası” projeleri kapsamında, her gün, on binlerce öğrencimize gıda desteği veriyoruz. Ayrıca üniversite öğrencilerine sıcak çorba ve bir öğün ücretsiz yemek veriyoruz. Biz kısıtlı imkânlarla, öğrencilere destek vermek için çaba sarf ederken, iktidarın sadece okul öncesinde verdiği ücretsiz öğünü kesmesi tam bir rezalettir. Çocukların açlığı üzerinden siyaset yapılmaz, yapılamaz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyene, çocuklarımız okulda karnını doyurana dek verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Geleceğimiz olan çocukların hayatının göz göre göre karartılmasına izin vermeyeceğiz. Tasarruf için mi?

Tasarruf yapacaksınız, Saray harcamalarından yapın. Cumhurbaşkanlığı bütçesi yüzde 100 artırılarak 10 milyar 877 milyon liraya ulaştı. Küçücük çocukların boğazından tasarruf yapana kadar şaşalı hayatlarınızdan tasarruf yapın.

Kadın haklarımızda mücadelemizi gerek siyaset alanında, gerek iş hayatında ve sosyal hayatımıza eşit koşulları elde edene kadar mücadelemize devam edeceklerini ifade eden CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fevziye Pehlivan; Tanıdığımız tek sınır, şiddete koyduğumuz ve asla yıkamayacakları sınırdır” dedi. Gelin bir olalım zoru kolay kılalım. Partimizin iktidar yürüyüşüne, insanların insanca yaşayacağı, baskı ve saltanatın son bulacağı bir ülke yaratmak için hep birlikte el ele vererek Erzincan’dan başlayalım. CHP, bu ülke düşman çizmeleri tarafından çiğnenirken ve herkes umudunu kesmişken “bu ülke asla teslim edilemez” diyen Mustafa Kemal Atatürk’tür. CHP, köklerini halktan alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlıkçı ilkeleriyle, Türkiye’nin yoluna ışık tutan bir partidir. Emperyalizme karşı direnen, milli mücadeleyi nihai zafere götüren partidir. Gün Cumhuriyet değerlerimize ve ülkemize sahip çıkma günü, bu güç ancak birlik ve beraberliğimiz ile olur. Örgütümüzün iç barışı, ülkemizin kurtuluşudur. Bu bilinçle, barış ve kardeşlik içerisinde partimizi önümüzdeki yerel seçimlerde iktidara hep birlikte taşıyacağız. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim diyen ve bu ülkeyi seviyorum diyen hepinizin tarihi sorumluluğunda birlik ve beraberlik için mücadelemizi vermek için amalarımız, fakatlarımız bir kenara bırakarak bireysel değil ortak akılla önceliğimiz bu güzel ülkemiz için birlikte hareket etme zamanıdır” diyerek sözlerini tamamladı.