Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sarıgül; İliç’teki felaketin sebeplerini, sorumlularını ortaya çıkarmak için çalışacağız

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, CHP Parti Meclisi Üyesi Nazan Güneysu, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve CHP Kocaeli Milletvekili Muhip Kanko 13 Şubat tarihinde Erzincan İliç’teki maden sahasında meydana gelen göçük sahasını ziyaret ettiler.

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa

Ziyaret sonrası basına açıklamada bulunan CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, Siyanürle altın arama Avrupa’da 2010’da yasaklandığı halde Türkiye’de neden yapılıyor? Diye sordu.

 RUTİN ÇALIŞMALARLA YETİNEMEYİZ

Maden faciasının üzerinden 15 gün geçti. 9 işçimiz, 9 kardeşimiz maalesef halen göçük altındadır. Heyelan riski nedeniyle arama faaliyetleri durdurulmuştur. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın verdiği bilgiye göre, bir yandan heyelan riski ortadan kaldırılmaya çalışılıyor, bir yandan toprak kaldırma çalışmaları sürüyor. 9 yurttaşımızın toprak altında olduğu bir ortamda rutin çalışmalarla yetinemeyiz. Toprağın taşınmasını bekleyemeyiz.

 DÜNYADA BUNA BENZER OLAYLARDA NELER YAPILIYOR?

Buradan ilgili sayın bakanlara sormak istiyorum: Dünyada buna benzer olaylarda neler yapılıyor? Bu tip olay ve aramalarda kullanılan teknoloji ve bilgileri araştırıyor musunuz?

Toprağın taşınması sürerken bir yandan da arama çalışmaları devam etmeli ve gerekirse dünyadan destek alınmalıdır. Bölgede yaşayanlar ve çalışanlar kontrolden geçirilmelidir.

Liç yığınının fazla yükleme nedeniyle kaydığına ilişkin iddialara açıklık getirilmelidir. Atık toprak gerekli hassasiyetle taşınabilecek mi?

 BU ŞİRKETİN VERDİĞİ ZARARLARIN MALİYETİ NE OLACAK?

Bu facia Kanada’da olsaydı aynı şirket ne gibi yaptırımlarla karşılaşırdı? Kamuoyuna bu konuda daha aydınlatıcı bilgiler verilmelidir. Bizim bu vahşi madencilik anlayışını artık sorgulamamız lazım. Maden kanunu son yirmi yılda 21 kez değiştirilmiştir. Her değişiklikte ruhsatların daha kolay dağıtılmasının yolu açılmıştır. Tarım arazileri, meralar, sit alanları maden sahası hâline getirilmiştir. 1923’ten 2002 yılına kadar 80 yılda1186 maden ruhsatı verilmişken son 15 yılda 386 bin ruhsat verilmiş olması normal değildir. Geçen yıl 525 maden projesinden sadece 1 projeye ÇED olumsuz kararı çıkması da normal değildir.

 BURADA ÜLKE YARARI YOK

Uluslararası şirketlerin madencilik faaliyetlerinden Türkiye Cumhuriyeti Devletine kazanıyor bunu araştırmak, incelemek lazım. Çıkartılan altının yüzde 98’ini çıkartan yabancı şirketler alıyorsa burada ülke yararı yok demektir. Siyanürle altın arama Avrupa’da 2010’da yasaklandığı halde Türkiye’de neden yapılıyor? Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de madenlerde bir tek can kaybı duymuyoruz da Türkiye’mizde neden duyuyoruz?

 BU MADENCİLİK DEĞİL VAHŞİLİK

“Maden araması yapılmasın,” demiyoruz ama gerekli tedbirleri almamız lazım.

Yaşamımız, toprağımız, suyumuz ve havamız için büyük yıkımlara sebep olan vahşi madenciliğe engel olmamız lazım. Maden yapılamayacak yerleri belirlememiz ve kanunla koruma altına almamız lazım. Bu vahim hadiseyi araştıracak TBMM komisyonunda ben de yer alacağım. Bu felaketin sebeplerini, sorumlularını ortaya çıkarmak için çalışacağız.

Alınacak tedbirleri belirleyeceğiz, iddiaları etraflıca araştıracağız”