Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Miraç Gecesi, tüm camilerde dua ve yakarışlarla idrak edildi

Erzincan’da Miraç Kandili münasebetiyle düzenlenen programlar ile Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) en büyük mucizelerinden olan “Miraç Kandili” idrak edildi.

Erzincan’da Miraç Kandili münasebetiyle

Recep ayının 27. gecesi olarak bilinen Miraç Kandili dolayısıyla yurdun tüm camilerinde kandil programları düzenlendi. Erzincan Terzibaba ve diğer bütün camilerde de vatandaşlar, gecenin feyz ve bereketinden istifade ile ibadet ve dualarla geceyi ihya etmeye yöneldi.

Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve ilahilerin okunmasının ardından Erzincan İl Müftüsü Muharrem Gül gecenin önemini belirten konuşmasında; “Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir. Bu gece, bu hakikati yeniden tefekkür etmeli, İslam âlemi olarak bu gerçeğin farkına varmalıyız” diyerek Filistin’de, Gazze’de, Mescid-i Aksâ’da yapılan zulme ve soykırıma dikkatleri çekti. Kahramanmaraş merkezli, asrın felaketi mesabesinde olan 6 Şubat depreminin sene-i devriyesinde ölenler için, şehitlerimiz için, tüm mağdur aileler için, yaralı ve hastalar için şifa, rahmet ve kolaylıklar temennisinde bulundu.

Kılınan Yatsı Namazının ardından cami cemaati birbirlerine sarılarak kandillerini kutladılar.

İslam âlemi, üç ayların ikinci kandili olan  Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinç ve heyecanını yaşıyor.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç aylara ulaşmadan önce, “Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur.” diye  dua etmişti. Recep ayında idrak edilen “Regaib Kandili”nin ardından bu akşamda Müslümanlar “Miraç Kandili”ni idrak ediyor.

İsra ve Miraç; Peygamberimizin önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için Sidret’ül Münteha’ya yaptığı  manevi bir yolculuktur.