Kemah’ta Turizm: “Hayaller ve Gerçekler Arasında”

Erzincan Kemah İlçesi eşrafından emekli Öğretmen Sıtkı Küçüktaş Ele aldığı Kemah’ta Turizm konulu yazısını sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı.

Emekli Öğretmen Sıtkı Küçüktaş yazısında; “Kemah’ın tarihi ve kültürel mirası, turizme kazandırılmaya çalışılmış ancak bu çabalar maalesef etkili olmamıştır. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar ve özel girişimler, Kemah’ın bu zenginliklerini bir turizm markasına dönüştürme konusunda başarısız olmuştur. Yapılan çalışmalar, girişimler ve projeler çoğunlukla yarım kalmış ve sonuçsuz kalmıştır.

Turizm adına atılan adımlar, genellikle Sultan Melik Türbesi etrafında yoğunlaşmış ve burada takılıp kalmıştır. Kemah’ın tarihi merkezleri, sokakları, kaleleri ve doğal güzellikleri, bir türlü turizme kazandırılamamıştır. “Tarih kokan şehir”, “Sancak şehri” gibi büyük söylemler sıklıkla dile getirilmiş olsa da bu söylemler, hiçbir somut adımla desteklenmemiştir. Kemah, Tarihi Kentler Birliği’ne dahil olsa da, bu adım da projelere dönüşememiştir.

Aslında tüm bu başarısızlıkların en temel nedeni, Kemah’ın turizmi gerektiği kadar önemsememek, ona yeterince değer vermemektir. Turizm, sadece bir tanıtım meselesi olarak ele alınmış, işin özüne inilmemiştir. Emit Fuarları gibi etkinliklerde yapılan tanıtım çalışmaları, yalnızca kısa vadeli çözümler sunmuş, uzun vadeli etkiler yaratmamıştır. Oysa turizm, ekonomik kalkınmanın, kültürel zenginliğin ve sosyal gelişmenin anahtarıdır ve bu potansiyelin tam anlamıyla değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kemah’ın tarihi, kültürel varlıkları ve doğal güzellikleri, hak ettiği önemi görmemiştir. Artık sadece taşın altına elimizi koymak yeterli değildir; bu sürece tamamen gövdemizi koymamız gerekmektedir. Kemah, sadece birkaç eserden ibaret değil; köklü tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle büyük bir mirasa sahiptir ve bu miras hak ettiği değeri beklemektedir.

Bu noktada hepimize büyük görevler düşmektedir. Bunların başlıcaları, Yerel yönetimlerin daha stratejik, planlı ve vizyoner adımlar atması, Sivil toplum kuruluşlarının ortak akılla hareket etmesi, Özel sektörün yatırım konusunda cesaretlendirilmesi, Halkın bu sürece aktif katılımının sağlanması.

Kemah’ın kaderi, bizim elimizdedir. Bu toprakların tarihi, sadece geçmişi anlatmak için değil, geleceği kurmak için de bize yol göstermektedir. Eğer bugün harekete geçmezsek, yarın yalnızca anılarla avunacağız.

Sonuç olarak, Kemah’ı turizmde hak ettiği yere taşıyamadık, evet. Ancak hâlâ geç kalmış değiliz. Yeter ki, bu sorunu ciddi şekilde sahiplenelim ve bu konuda kararlılıkla, samimiyetle ve birlikte hareket edelim. Kemah için şimdi tam zamanı!