Nöbetçi Eczaneler
Uzman Doktor Fatih Kahvecioğlu, “Çalışma ergonomisi bozukluğu, sürekli ekran başında çalışma, akıllı telefon bağımlılığı gibi durumlar boyun kaslarında bozukluklara yol açarak boyun ve sırt ağrısı yapar. Özellikle genç erkek hastalarda sabah katılığı ile birlikte bel ağrısı oluyorsa, ağrı hareketle azalıyor vücut ısındıkça hastanın hareketleri açılıyorsa Ankilozan Spondilit gibi omurları tutan romatizmal hastalıklar düşünülmelidir. Bir çalışmada 18-65 yaş arasındaki erkeklerde hayat boyu bel ağrısı sıklığı %90 olarak saptanmıştır. Yani 10 erkekten 9’u hayatlarının bir döneminde mutlaka bel ağrısı çekmektedir. Yine Amerikan iş kurumu verilerine göre en sık iş gücü kaybı nedeni bel ağrısıdır” dedi.
Her bel ya da boyun ağrısının fıtıklardan kaynaklanmadığını belirten Kahvecioğlu, “ Bel ya da boyun fıtığına bağlı ağrılar tüm omurga ağrılarının %5’ini oluşturur. Çok küçük bir oran. Aslında bel ya da boyun fıtığı fizyolojik bir olgudur, yani bazı bireyler doğuştan fıtığa sahiptir. Bel, boyun ya da sırt ağrısı çekmeyen kişilerin %20’sinde fıtık gözlenmiştir. Yani toplumun beşte birinde fıtık bulunur ve bu kişilerin çoğu hayat boyu ağrı çekmezler.Özellikle 4.-5. Bel omurları arasındaki fıtıklar Akdeniz havzasındaki halklarda çok sık görülür. Bu bölge omurga kanalının en geniş yeri olduğu için genelde ağrı, tutukluk, kuvvet kaybı gibi belirtiler görülmez” ifadelerini kullandı.
“EGZERSİZLER VE FİZİK TEDAVİ İLE PATLAMIŞ/ YIRTILMIŞ FITIKLAR İYİLEŞTİRİLEBİLMEKTEDİR”
Hastaların kesin ve erken çözüm istedikleri için fıtık ameliyatlarını çok sık tercih ettiklerini vurgulayan Kahvecioğlu, fıtığın doğru egzersizlerle iyileşebileceğini ifade etti. Kahvecioğlu sözlerini şu ifadelerle devam ettirdi: “İki bel omuru arasındaki diskin çevresi kıkırdak bir halkadan, ortası ise akışkan jelimsi bir maddeden oluşmaktadır. Normal fıtıklarda kıkırdak bölüm omurga kanalına fıtıklaşır yani taşar. Patlamış veya yırtılmış fıtıklarda kıkırdak halka yırtılır, akışkan jelimsi madde omurga kanalına taşar. Yatak istirahati, kilo verme, ağır işlerden uzak durma gibi önlemlerin yanı sıra gövde kaslarını güçlendirici egzersizler ve fizik tedavi ile patlamış/ yırtılmış fıtıklar iyileştirilebilmektedir. Fıtık tedavisi birkaç basamaktan oluşmakta. Öncelikle hastanın ağrısını kontrol altına almak lazım. Ağrı kontrolünde yeni nesil fizik tedavi uygulamaları çok başarılı. Ağrı kontrolü sağlandıktan sonra fıtığın yerine göre gövde ya da boyun kaslarının güçlendirilmesi lazım. Güçlendirme egzersizleri ile fıtığın küçülmesi sağlandığı gibi yeni fıtık oluşumlarının önüne geçilebilmekte. Fıtığa bağlı kol ve bacaklardaki kuvvet kaybının giderilmesinde de fizik tedavi ve rehabilitasyon çok etkili”
“İDRAR KAÇIRMA DA OMURİLİKTEKİ SİNİRLERİN ETKİLENDİĞİNİ GÖSTEREN BİR BELİRTİ”
Kol ya da bacakta ani gelişen kolu yerden kaldırmaya ya da bacakta üzerine basılmayacak kadar olan güç kaybı yaşayan hastalara ameliyat önerdiklerini ifade eden Kahvecioğlu, belirti olarak aniden başlayan idrar kaçırma da omurilikteki sinirlerin etkilendiğinin belirtisi olduğunu kaydetti.
Omurga kireçlenmesi hakkında bilgi veren Kahvecioğlu, “Kireçlenme, eklemde sıvı kaybı, kemik sürtmesi terimleri osteoartrit hastalığının halk ağzındaki karşılıkları. Kireçlenme ya da osteortritte eklem kıkırdağı zarar görür, eklem sıvısını salgılayamaz hale gelir ve eklemin akışkanlığı kaybedilir. Diz ekleminde olduğu gibi ileri yaşlarda omur kemiklerinin arasında da kireçlenme görülür, kireçlenme ağrı ile birlikte tutukluğa da yol açar. Özellikle 65 yaşın üzerinde bel, boyun ve sırt ağrılarının yarıdan fazlası kireçlenmeden kaynaklanır. Bu hastalarımıza en az yılda bir kez fizik tedavi almasını öneriyoruz. Fizik tedavi uygulamaları ile omurga esnekliği korunabilmekte, kalıcı kemik bozukluklarının oluşması engellenebilmekte” diye konuştu.
“ÇOCUKLARDA ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ”
Çocukluk çağında bel ve boyun ağrısı konusuna da değinen Uzman Doktor Fatih Kahvecioğlu, “ Çocukluk çağında genellikle düşme ya da burkulma nedenli ağrılar görmekteyiz. Bunlara ek olarak skolyoz (omurga eğriliği) sık bir ağrı sebebi. Skolyoz ergenlik çağında hızla büyüyen vücutla birlikte ilerleme eğilimi gösterdiğinden erken tanı konulması gereken önemli bir sorun. Nadir de olsa kemik tümörleri çocuklarda omurga ağrısına neden olmakta” ifadelerini kullandı.
Omurga sağlığı için iyi bir uyku ve doğru seçiminin önemini vurgulayan Kahvecioğlu, konuşmalarını şu ifadelerle sonlandırdı: “Son dönemlerde endüstrinin etkisiyle bu soruyla daha sık karşılaşmaya başladım. Bu konu hakkında yapılmış birçok bilimsel araştırma var. Yatak konusunda pahalı visko yatakların eski tip yaylı yataklara üstünlüğü yok. Hatta uykuda sık hareket etme veya dönme alışkanlığınız varsa sert yaylı yataklar omurga sağlığı için daha iyi. Ben hastalarıma orta-sert dolgulu yatak öneriyorum. Boyun fıtığı yastığı ayrı bir ticari meta. Bilimsel çalışmalarda fıtığı küçülttüğü ya da ağrıyı azalttığı yönünde veri yok. Pazarlama tuzağı. Benim hastalarıma önerim pamuk dolgulu 13 cm kalınlığında yastık kullanmaları, mümkün oldukça üst üste yastık koyarak yatmamaları”