Nöbetçi Eczaneler
Okulların tatil olması ile memleketi Erzincan’a baba ocağına gelen Hatay’da görev yapan Öğretmen serdar Karaman, “6 Şubatta sabah Erzincan’dan yola çıktıklarını belirterek, akşam saat 10 gibi Hatay’a evimize girdik yorgunduk çocuklar ile birlikte aynı odada kaldık geceki ilk sarsıntıda dışarı çıkma fırsatımız olmadı” dedi.
BİNA ÇÖKÜNCE TOZ DUMAN O KARANLIK İÇERİSİNDE BİRBİRİMİZİ KONTROL ETTİK
Sarsıntı ile ben hemen yanımda olan 5 yaşında olan oğlumu aldım. Büyük zaten uyanarak yanımıza geldi annesi de en küçük 1,5 yaşında kızımızı aldı koridora doğru yürüdük. Koridorda ki lamba sürekli yanardı. Işık olduğu için birbirimizi görerek mutfağın olduğu yere geldik. Sol tarafa dönsek hemen çıkış kapısı biz sağımızda mutfağın olduğu bölümde depremin şiddeti azalınca mutfağın olduğu yerde depremin bitmesini bekledik. O arada tekrar depremin şiddeti artmaya başlayınca binanın çökmesi ve elektriklerin gitmesi aynı anda oldu. Bizler zaten birbirimize çok yakın duruyorduk bina çökünce toz duman o karanlık içerisinde birbirimizi kontrol ettik herhangi birimizde bir şey var mı diye. Çok şükür herhangi birimizde bir şey olmadığını anlayınca rahatladık. Azda olsa bir hava akımı vardı. O yüzden nefes alabildik. Apartmandan bazı sesler alabiliyorduk ama biz onları herhalde onlarda bizi duyamıyorlardı böylece yardım gelmesini bekledik” dedi.
GÜNDÜZ OLAN İKİNCİ BÜYÜK DEPREME GÖÇÜK ALTINDA YAKALANDIK
Gündüz olan ikinci büyük depreme göçük altında yakalandıklarını belirten depremzede Karaman, ikinci de çok bir şey hissetmedik zaten göçük altındaydık. Belki kolonlar üzerimize gelir diye korktuk ama bir şey olmadı.
7 VEYA 8 SAAT GİBİ GELDİ BİZLERE, MEĞERSE 23 SAAT OLMUŞ
Orada ne kadar kaldığımızı bilmiyorum ama sanki 7 veya 8 saat gibi geldi bizlere, meğerse 23 saat olmuş. Memleketim Erzincan’dan depremi duyar duymaz babam, kayınpederim, yeğenlerim ve İstanbul’dan 2 kaynım geldi. Enkazda iken onların sesini duyduk ama bizler bu kadar kısa sürede Erzincan’dan Hatay’a gelebileceklerini tahmin edemedik, içerisi zifiri karanlık gündüz olmasını bekliyorduk. Deprem 4, 15 gibi oldu herhalde sabah 7 gibi güneş doğar diye beklerken meğerse bayağı uzun zaman beklemişiz. Tabi ki güneşi göremediğimiz için saat kavramını tam olarak kavrayamadık. 23 saat geçmiş biz sanki 7 veya 8 saat geçmiş gibi zannederken babamların sesini dışarıdan duyduk. Allah razı olsun bizi enkazdan çıkardılar.
AİLEMİZİN YARDIMLARIYLA ENKAZDAN ÇIKTIK
Oturdukları dairenin 4 katlı olduğunu söyleyen depremzede Serdar Karaman, biz üçüncü katta kalıyorduk. Yardım ekiplerinden çok ses duymadık fakat bir ara bir dozer sesi aldık o da birinci katta yöneticinin eşini çıkarmaya çalıştıklarını öğrendik. Bizlerinde sesimizi duyurabilmek için seslendik o ara birilerinin seslendiğini duyduk ama konuşamadık herhalde dozeri kullanan operatör olabilir diye düşündük. Daha sonra ailemizin yardımlarıyla enkazdan çıktık” dedi.
ERZİNCAN İLİMİZE AN İTİBARİYLE 213 DEPREMZEDE ÖĞRENCİMİZ GELDİ
Depremzede Öğretmen Serdar karaman ve ailesini ziyaret eden Erzincan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün kısa bir geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Gün, Aslında tüm ülkemize geçmiş olsun, 85 milyon vatandaşımızın kalbi orada. Bugün okullarımız da ikinci eğitim öğretim yılının zili çaldı her zaman zil çalmalarına coşkulu gideriz, farklı duygularla gideriz ama bugün ayaklarımızda o coşku yoktu. Çünkü kalbimizin yarısı oradaydı. Depremzede öğretmenimiz Serdar öğretmenimin belirttiği gibi enkazın altında bekleyenler gibi bizlerde enkazın üzerinde bekledik. Deprem bölgelerinden çıkan her cana sevinilmesi ve tebessüm edilmesini bizlerde burada yaşadık. Depremzedeler ne yaşadılarsa inanın bizler de burada onu yaşadık. Erzincan ilimize an itibariyle 213 depremzede öğrencimiz geldi. Ben depremzedeler deprem ve yaraları sarmak insanlık olarak ülke olarak görevimiz olduğunu söylüyorum. Erzincan’a gelen kıymetli öğretmen ve öğrencileriz ise bizim sorunumuz, bizler ne kadar ilgilenebilirsek, onlar mutlu ve memnun edebilirsek, onların eksikliklerini onlara hissettirmeden yaşamalarına vesile olabilirsek bizlerde en azından teselli buluruz. Buradan değerli hocam nezdinde geçmiş olsun dileklerimi iletirken vefat edenlerimize yüce Mevla’dan rahmet diliyorum, yaralı olanlarımıza acil şifalar diliyorum, yakınlarına metanet ve başsağlığı diliyorum” dedi.
HATAY’A YAKLAŞTIKÇA DEPREMİN VAHAMETİNİ BÜYÜKLÜĞÜNÜ DAHA İYİ GÖRMEYE BAŞLADIK
Oğlu, gelini ve torunlarını kurtarmak için depremin hemen akabinde Erzincan’dan Hatay’a giden baba Veysel Karaman(72), gece Oğlumun kayınpederi ve iki yeğenim ile birlikte yola çıktık. Hatay’a yaklaştıkça depremin vahametini büyüklüğünü daha iyi görmeye başladık. Yollar patlamış çok büyük araç kuyrukları vardı. Ambulanslardan sürekli siren sesleri geliyordu. Normalde buradan 10 saatlik yol biz 14 saatle varabildik o da yoların bozuk ve trafiğin aşırı yoğunluğundan oldu. Gözyaşların tutamayan baba Karaman, Oğlumun evi biliyorduk hemen varınca baktık bina çökmüş ilk etapta etrafta ki görevliler koştum, onlarda enkazlarda can arıyorlardı baktık iş başa düştü ben, hısım, yeğenler ve İstanbul’dan gelen gelinimin kardeşleri hep birlikte tırnaklarımızla kazımaya. Orada oğlumun ve gelinimin sesini duyunca çok sevindik. İlk olarak küçük torunum ardından diğerlerini enkazdan aldık, gelinimden sonra oğluma ulaştık, kaldıkları sıkıştıkları yer 50 cm kadar bir yer oğlumu da bir şekilde çıkardık. Torunlarımda çok şükür bir şey yoktu. Gelinim ve oğlumda yara ve ağrılar olmuştu. Yollar kötü olduğu için biz Adana yolundan gelmeye çalıştık. Adana’da bir hastanede durduk Oğlum ve gelinimin tedavilerini yaptırdık. Şükürler olsun sağlam olarak Erzincan’a döndük. Allah böyle acıları hiç kimseye yaşatmasın. Allah devletimize ve milletimiz yardım etsin” dedi.