Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ahıska Türkleri sürgün zulmünü anlattı

Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği (SSCB) lideri Josef Stalin tarafından 1944 yılında Gürcistan sınırları içindeki yurtlarından sürgün edilişlerinin 78. yılında yaşadıklarını anlattı.

Ahıska Türkleri, Sovyetler Birliği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, Ahıska Türkü ailelerin ilk kafilesi 25 aralık 2015 tarihinde Ukrayna’dan getirildi. Erzincan’da 595 aileden oluşan 2 bin 730 Ahıska Türkü, Üzümlü ilçesinde kendilerine verilen evlerde yaşamlarını sürdürüyor.

“5-6 aile bir vagona doldular ve sürdüler bizi”

Ukrayna’dan getirilerek Erzincan Üzümlü’ye yerleştirilen Ahıska Türklerinden 84 yaşındaki Hayriye Agali, 1944 yılında köylerine askerlerin geldiğini ve ne olduğunu anlamadan erkeklerin çağrılıp kendilerinin de 2 saat içerisinde köyü terk etmelerinin istendiğini anlattı. Hayriye Agali, gece yarısı evlerinden çıkarılarak askeri araçlarla taşındıktan sonra yük treni vagonlarına 5-6 aile bindirildiklerini anlatarak şunları söyledi:

“Annem torbalara un, pirinç doldurdu ki götürelim yanımızda. Küçükbaş hayvanımız çoktu babam bir koyunu kesip götürmek için çıkardı. Askerler tüfeklerle geldi ’Kesme bırak niye kesiyorsun’ dediler. Babam ’Çocuklarım ne yesin nereye gidiyorum bilmiyoruz’ diye cevapladı. Babam bir şekilde koyunu kesip içini temizleyip çuvalın içine koydu. Bize çıkacağımız söylendi, bir sürü askeri araba geldi arkalarına bindik. Ahıska’da trene doldurdular bizleri. 5-6 aile bir vagona doldular ve sürdüler bizi oradan. Biz nereye gittiğimizi ve kaç gün gideceğimizi bilmiyoruz. Tren durunca askerler gelip içini dolaşıyordu ölüleri alıp gidiyorlardı. Özbekistan’a götürdüler bizi, orada bize bir ev verdiler içine girdik. Evlerin içinde otların üzerine çadırlar serip yatıyorduk. Ot kavurup yiyorduk. Yağ yoktu ki yağ ile kavurup yiyelim otu. Babam geldi orada hastalandı, aç susuz öldü. Aç kaldık yokluk çektik. Oradan oraya gittik, hiç bir yerde iyi bir yuva bulamadık.”

Türkiye’ye geldiği için mutlu olduğunu söyleyen 97 yaşındaki Köşeli Rical da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kendilerine kol kanat gerdiği için teşekkür etti.

Köşeli Rical, “Çok zorluk çektik, çok cezalar gördük, Allah ömür verdi ölmedik ama iyi güne de kalmadık. Türkiye’den Çok razıyım buradan çok dua ediyorum, Allah bozmasın hükümetimizi. Çok güzel evler verdiler, içerisinde her şey var, yatıyoruz Allah razı olsun. Çok razıyım. 1944 yılının ekim ayında her köye ve eve askerlerin geldiğini, giriş çıkış yapmalarına izin vermediklerini ve kendilerine 2 saatlik bir süre verildi. 2 saat içinde ne alınabilir ki. Bizim köyün altında Ermeni köyü vardı oradan askeri arabalar geldi, bizi alıp köyün altında tarla vardı oraya bizi indirdiler gece köye gitmemize izin vermediler. Gece o tarlanın içinde yattık. Sonra tüm köyleri toplayıp vagonlara bindirdiler. 2 ay yol gittik, çok zorluk çektik, çok gurbetlik çektik. Tanımadığımız 4-5 aile ile vagona koydular bizi. Vagonları Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan’a bölüp dağıttılar” diye konuştu.

“Hayvan vagonlarında aylarca kış soğuğunda ölümler olmuş, açlık olmuş”

Dünya Ahıska Türkleri Birliği Erzincan Temsilcisi Vahit Mirza, sürgünde yaşanan acıları ve Türkiye’den uzanan yardım elini anlattı:

“Büyük sürgünü biz yaşamadık ama büyüklerimizden duyduklarımız çok zulüm çekmişler. Hayvan vagonlarında aylarca kış soğuğunda ölümler olmuş, açlık olmuş çok zorluklar çekmişler. Allah bize nasip etti Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 25 aralık 2015 tarihinde ilk kafile Türkiye’ye Erzincan’a geldi. Şu anda Üzümlü ilçesinde 595 aile ikamet etmekte. Evlerimiz çok güzel ipinden iğnesine içerisinde her şey mevcut. Bizim artık son durağımız öleceğimiz yer de burası kalacağımız yer de burası.” dedi.