Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

33 bin kişinin can verdiği 1939 Erzincan Depreminin acısı 83 yıldır dinmiyor

Erzincan Merkez göyne köyü eşraflarından Mehmet Güloğlu(1929) 1939 depreminde 10 yaşlarında olduğunu kara kışın ortasında meydana geldiğini hala o günü çok iyi hatırladığını söyleyerek, çok akrabam o zaman öldü” dedi.

Erzincan Merkez göyne köyü

Dünyada ve Türkiye’de yaşanan en büyük depremlerden biri olan 1939 depreminin 83 yılında depremi yaşayan Mehmet Güloğlu(1929), o günü hala yaşadığını gözyaşları ile anlatarak Allah o günleri hiç kimseye yaşatmasın” dedi.

Erzincan’da 83 yıl önce yaşanan 7,9 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin cenazelerinin defnedildiği Piri Sami Hazretleri Türbe ve Mezarlığı’ndaki 1939 Erzincan Deprem Şehitliği Anıtı‘na ziyarette bulunan vatandaşlar dua ederek Kur’an-ı Kerim Okudular..

Depreme Erzincan Merkez Göyne köyünde yaşayan ve o tarihte 10 yaşında olduğunu belirten Mehmet Güloğlu(1929) o tarihi ve yaşadıklarını anlattı. Güloğlu konuşmasında, “Karakış aynın 15’inde tam da bu ayda oldu. Bizim köyün çok yakınında ki diğer köylerde taş taş üstünde kalmadı. O gece zelzele oldu. Evde yatıyorduk. Babam uşakları kapıp kapıp dışarı götürüyor. Ben yakımızda ki köye geçtiğimde birde baktım biri bağırıyor, cankurtaran yok mu diye. Bizim köy hiç yıkılmamıştı. Bizim köyden kazmasını küreğini alan gitti yakın köylere. O zaman evler hep toprak binaydı. Evler olduğu gibi kapandı yere beton bina yoktu hep toprak binalardı. Deprem bizi yarı gecede uykuda yakaladı. Bizim bir tane tek göze bir odamız vardı. Babam sobayı yaktı etrafını çevirdik 5 altı kardeş. Sıklıkla gürültülü depremler devam ediyordu. Her gümbürtü sesi olduğunda hemen dışarı kaçıyorduk. Dışarıda kar diz boyu, sallantı ve gümbürtü durunca tekrar içeri giriyorduk. O zaman köpüklerin üzerine palazları serdik yanlarını da çadır gibi yaptık palazlarla öyle yatıyorduk. Gece yatarken bir de baktım ki öyle bir sıcak oldu ki palazların üzerine dört parmak kar yağmış, palazlarda aşağılanmış bizlere işte öyle o tarihi böyle yaşadık.

1929 doğumlu 94 yaşındayım. Yaklaşık bir hafta boyunca depremin gürültüsü hiç kesilmedi. Gece yattığımızda güm, güm ses geliyor sarsıntı yok ama ses çok olunca hemen dışarı kaçıyoruz. Depremde yetkililer çok gelmedi, ölenlerin çoğu bakımsızlıktan, sahipsizlikten öldü. Adam yarıya kadar toprağa gömülmüş kıpraşamıyor ki çıksın, zaten soğuk ortalık buz kesmiş çoğu öyle öldü gitti.  Erzincan Merkez Göyne köyünde oturduklarını depremde köylerinin zarar görmediğini fakat yakın köy olan bağ köyünde taş üstünde taş kalmadığını orada kalanlarından çoğunun akrabaları olduğunu ve çok ölen olduğunu söyledi.

1932 Doğumlu Nezaket Çakmak ise 7 yaşlarında olduğunu fakat anne ve babasından depremin büyüklüğünü ve yaşananları çok dinlediğini ifade ederek Allah o günleri bir daha göstermesin” dedi.

1939 Erzincan Depreminin 83 yıl dönümünde Cami Kebirde deprem şehitleri için Mevlit okutuldu. Aynı gün Erzincan Kent konseyi tarafından 1939 deprem fotoğraf sergisi ve “Depremle Yaşamak” konulu panel düzenlendi.

1939 Erzincan Depremi, 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da oluşan çok şiddetli yer sarsıntısıdır. Yüzey dalgası büyüklüğü 7,9 Ölçeği’ne göre büyüklüğü 7,2 olan deprem sonucunda toplam 32.962 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 100.000 kişi de yaralanmıştır. Oluşan deprem neticesinde 116.720 bina yıkılmıştır. Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem Türkiye’nin en ciddi deprem felaketlerinden birisi olarak tarihe geçmiştir. Can kayıplarının fazla olmasını bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç koşullar altında ulaşmasıdır. 52 saniye sürmüştür.