Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Göksu: “İstişare hayatın kendisidir”

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ ERZİNCAN ŞUBESİNİN HAFTALIK KÜLTÜREL PROGRAMLARI DEVAM EDİYOR

TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ ERZİNCAN

TYB Erzincan Kültürevinde konuşan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Göksu, “İstişare hayatın kendisidir” dedi.

Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesinin Haftalık Kültürel Programları devam ediyor. Bu hafta “İstişare Kültürü” hakkında konuşan Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Göksu İstişarenin hayatın her alanında gerekliliğini doğru iş yapmanın anahtarı olduğunu söyledi.

Konuşmasının başında istişare kelimesinin anlamına değinerek, şura’nın tarihini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Göksu “İstişare tarihte hemen bütün toplumlarda yer almıştır. İslam’dan önceki toplumlarda bunun örneklerini görüyoruz. Firavun’un, Saba Melikesi Belkıs istişari uygulamaları ile toplumlarını yönettiler. İstişare toplumdaki huzurun barışın temel taşıdır. İstişare ile yönetilen insani ilişkilerde insan daha huzurlu, daha müreffeh bir hayatı yaşarlar.” şeklinde konuştu.

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Göksu daha sonra Kur’an’da geçen istişare ile ilgili ayetleri izah etti. Hz. Peygamberin hayatından istişare örneklerini açıklayan Mehmet Zeki Göksu, ezanın belirlenmesi konusunda yaşananları anlattı. Göksu konuşmasında: “Ezan ile ilgili olarak Kur’an’da bir ifade yoktur. Hz. Peygamber namaz vakitlerinde toplumu cemaate çağırmanın yöntemlerini sahabeye sormuştur. Sahabe de değişik alternatifler sunmuştur. Kimisi çan çalınmasını, kimisi zil çalınmasını istemiştir. Hz. Peygamber bu uygulamaların başka dinlere ait ritüeller olduğunu ifade ederek kabul etmemiştir. Bir Sahabinin rüyasında gördüğü ezanı anlatmasının ardından Hz. Ömer de aynı rüyayı gördüğünü belirtmiş, böylece yapılan istişare ile bu günkü ezan ortaya çıkmıştır” dedi.

Daha sonra dört halife döneminde yapılan istişare uygulamalarını anlatan Göksu, İstişare edilecek kimselerin vasıflarını anlattı. Buna göre kendisi ile istişare edilmesi istenin kişinin; olgun akla, tecrübe ve deneyime sahip olması, dindar ve takva sahibi olması. Yol gösterici ve samimi olması, zihni aşırı kaygı ve üzüntülerden arınmış olması, danışılacak işte onu ilgilendiren bir durum ve onun da arzulayacağı ve rakip olacağı bir pozisyon olmaması, İşinin uzmanı olması gerektiğini söyledi.

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Zeki Göksu konuşmasının son bölümünde ise istişarenin faydalarına yer verdi: “Kişi yapacağı işte istişare ile doğruyu ve gerçeği yakalayabilir. İşlerinde istişâre ve şûrâ’yı kullanmak, Allah’a yakınlık ve ibadet anlamı taşır, istişare topluma güç katar. Fikirleri birbirine alıştırır ve geliştirir. Böylece taraflara sorumluluk duygusunu hissettirir. Yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkiyi pekiştirir. İnsanlar arasındaki fikir ayrılığını azaltır. Toplumda istişare ve şûrâ, mütevazi kişiliklerinden dolayı gizli kalmış uzman ve ehil kişileri açığa çıkarır. Şûrâ kültürünün toplumda hâkim olması aşırılıkları törpüler ve şiddet kullanımını önler. Toplumda ortaya çıkan kimi sorunlara farklı açıdan bakabilmeyi ve sağlıklı çözüm önerileri bulmayı sağlar. Teoride mükemmel görülen bir bilginin pratik hayata uygulanmasında ortaya çıkacak olası sorunların önceden tespitine yardımcı olur. Bireysel fikir üretmeyi felce uğratan toplumsal krizlerin aşılmasında önemli rol oynar.” dedi.

Çok sayıda insanın takip ettiği Program sonrasında Türkiye Yazarlar Birliği Erzincan Şubesi tarafından hazırlanan teşekkür Belgesini Şube Başkanı Halil İbrahim Özdemir ile birlikte Dr. Kürşat Yılmaz, Mehmet Zeki Göksu’ya takdim ettiler.