Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Nede Olsa “Aynıyız Aslında +1 Farkla”

Geçen yıl ortaokuldan mezun olan iki down Sendromlu çocuk, 2019-2020 eğitim yılında da Erzincan’da ilk kez özel eğitim sınıfı açılarak normal eğitim veren Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim aldılar.

Geçen yıl ortaokuldan mezun

10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler haftası münasebetiyle yazılı bir açıklama yapan Erzincan DOWN Sendromu Dernek başkanı Netice Tekin; “ Özel gereksinimli bireylerin her alanda farkındalıkların arttırılması, yaşanan sıkıntıların dile getirilmesi daha fazla sorunların çözüme ulaştırılmasının farkına varılmasıdır. Kutlama yapmıyoruz., kutlanacak bir şeyimiz yok. Ancak tüm bireylerin bireyler gibi sıkıntısız bir hayat idam ettirdiğimizde ulaşmış olduğumuz konfordan dolayı kutlama yapabiliriz. Nede olsa “Aynıyız Aslında +1 Farkla” dedi.

Tekin açıklamasında; “Günlerden bir gün dünyaya bir çocuk gelir ve bu çocuk diğer çocuklardan biraz farklı görünmektedir. Hiçbir eksiği yoktur aslında, hatta fazlası bile vardır: +1 kromozom. Bu kromozom onlara bizden farklı birçok özellik de katar aslında, yeter ki onları tanımak konusunda biraz istekli olalım.

Tekin açıklamasında; “Sosyal yapı değiştikçe sosyal politikalar da bu değişime uygun bir yapılanma içine girmek zorundadır. Sosyal politikanın değişmeyen temel Misyonu toplumu oluşturan bireyler ve gruplar arasındaki sosyal ekonomik farklılıkların azaltılarak toplumsal dengenin korunmasıdır. Sosyal adalet anlayışının somut bir içerik kazanabilmesi için her şeyden önce fırsat eşitliğinin ya da fırsat adaletinin sağlanmasına ihtiyaç vardır…

Bunun için diyoruz ki; Down Sendromlu çocukların doğumdan itibaren engelli gözüyle bakılması, ailelerinin onları engelli bir çocuk olarak büyütmesi, çevrenin engelli olarak görmesi, en önemlisi eğitimlerini engelli okullarında almaları gelişimlerinin yüzde 60 oranında geri kalmasına neden olmaktadır. Bunun için down Sendromlu çocukların eğitimleri anasınıfından, kreşten itibaren normal okullarda kaynaştırma, özel eğitim sınıfları ve destek eğitim sınıflarında eğitim görmelidirler. Bizler çocuklarımızın uzman olmalarını beklemiyoruz, çocuklarımızın, kendi hayatlarını idame ettirmesi ve toplumla iç içe yaşayabilecek bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz.

Engelli okullarında verilen eğitimlerin tabii ki faydaları vardır ancak engelli okullarında çocuk sabah saat 8.00’de servisle okula gider öğlen yemek yer akşam servisle eve bırakılır. Sosyal ortamdan izole bir şekilde yaşarlar.

Down Sendromlu çocukların en büyük özelliği de yanındaki kişileri örnek model almalarıdır. Normal okullarda diğer çocuklarla iç içe olmaları algılarını, konuşmalarını ve davranışlarını büyük ölçüde etkilemekte ve olumlu olarak geliştirmektedir. Önemli olan bu çocukları topluma kazandırmaktır. Gelişimleri göz ardı edilerek, engelli okullarına gönderilen çocuklar sosyal yaşamdan giderek uzaklaşmakta ve gerilemektedirler.

                     

Etkilendiğimiz umutlandığımız 2018- 2019 eğitim-öğretim yılı bizim için öyle bir yıldı. Erzincan’da ilk defa ortaokul düzeyindeki çocuklarımız Şehit Polis Salih Zengin Ortaokulu’nda sekizinci sınıfta eğitim aldı, başarılı bir yıl oldu, toplumsal kaynaşmanın nasıl sağlandığını, yaşayarak gördük. Ve bu sayede engelli bireylerle ilgili bir önyargı daha kırılmış oldu. Down sendromlu bireyler kesinlikle normal okullarda akranları ile birlikte eğitim almalılar..

Bu başarı bizleri umutlandırdığı gibi idarecilere de ilham verdi, geçen yıl ortaokuldan mezun olan iki down Sendromlu çocuğumuz, 2019-2020 eğitim yılında da ilimizde ilk kez özel eğitim sınıfı açılarak normal eğitim veren Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitimlerine başladılar. Akran grupları ile okula birlikte gitmeleri, sohbet etmeleri, akranlarının yardımcı olmaları çocuklarımızın büyük bir keyifle ve istekle okullarına gitmelerine sebep olmaktadır. Okuldaki öğrencilerimizin kabullenmeleri ve destek olmaları takdire şayandır. Normal okullardaki eğitimlerinden sonra çocuklarımızın özgüvenleri arttı, mutlular kendi başlarına fırına, markete gitmeye, kendilerini daha güzel ifade etmeye başladılar. Yıllar boyu bizlere “Normal okul eğitiminde akran zorbalığı yaşarsınız aileler istemez, mobbinge maruz kalırsınız. Siz ve çocuğunuz üzülür.” söylemlerinin doğru olmadığını gördük. Okullardaki çocuklar önce tanıdılar sonra sahiplenme ve koruma duygusu ile çocuklarımızla yakın arkadaş oldular empati yapıp etkinlikler yapmaya başladılar..

             

Mahallemizdeki okulda geçen yıl alınan ortaokul eğitimi ve bu yıl aldıkları lise eğitimi sonucunda gördük ki: Çocuklarımızın daha önceden yanına yaklaşmayan, korkan öğrenciler… Şimdilerde çocuklarımızı okul dışında gördüklerinde yanlarına gelip sohbet ediyorlar. Mektuplar yazarak iletişim kurup kendileri ve toplumun down Sendromlu bireyler hakkında ne kadar önyargılı davrandıklarını. Aslında kendileri gibi bir birey olduklarının farkına varılmasının sağlanmasını belirterek duygularını ifade ediyorlar.

Down Sendromlu bireylerin, eğitim uygulama okullarında kısıtlı ortamda kaynaşma olmadan eğitim alarak gelişme göstermeleri mümkün değildir. Hatta normal bireylerle kaynaşma olmadığında psikolojik sorunlar yaşayıp sürekli gerileme göstermektedirler. Bunun nedeni down Sendromlu bireylerin, engelli gruplar arasında toplumsal kaynaşma ile gelişme gösterebilen bireyler olmasıdır. Bu çocuklar sınırda çocuklar, bu nedenle, normal okula gönderildiklerinde gelişim kaydedilmektedir. Toplumsal hayata uyum sağlayan bu bireylerin, toplumdan izole bir eğitimle ağır engelli durumuna düşürülmemelerini arzu ediyoruz. Şu anda ilimizde ilk defa Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde eğitimlerine başlayan down Sendromlu çocuklarımız büyük bir hevesle büyük bir keyifle okula gidip gelmektedirler. Bu çocuklarımız engelli okullarında da eğitim gördüler, şunu bir veli olarak özellikle belirtmek isterim ki çocuğumun yıllardır gittiği eğitim kurumlarından çok şey öğrendik bilinçlendik, tüm eğitimcilerimize minnettarız, Lakin normal okullara giderken aldığı keyfi, isteği, mutluluğu, hevesi, neşeyi, sorumluluk üstlenerek saat 9 da yatıp sabah 6:30 kalkmaları, hevesle okula gitmeleri, davranışlarındaki gelişmeler bize gösteriyor ki, herkes kendi akranları ile toplumsal alanlarda eğitim almalıdır… Bu mutluluk ve bu neşeli eğitim için her şeye değer diyoruz

Toplum içerisinde büyük bir keyifle okullarına giden ve bundan büyük zevk alan çocuklarımızı bu keyifli eğitimden mahrum bırakmayın” dedi.